Türkiye’nin gündeminde bulunan MİT konusu sıradan, basit bir konu değildir. Birinci dereceden Türkiye’nin güvenliğini, emniyetini ve huzurunu ilgilendiren hassas bir konudur.
Fakat ne yazık ki birçok hassas meselede olduğu gibi bu meselede de, AKP’nin öncelikleri Türkiye’nin önceliklerinin önüne geçmiştir.
AKP iktidarının TBMM’nin gündemine getirdiği, “Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu”, AKP’nin kendi paralel devletini, kendi paralel istihbaratını kurma çabasının açık bir ürünüdür.
AKP iktidarı, özellikle 17 Aralık yolsuzluk operasyonundan sonra devletin bütün kurumlarında tam bir kaos ortamı yaratmıştır. Emniyet ve adalet gibi devletin temel kurumlarını AKP iktidarının emri altına sokacak kanunlar çıkarılmıştır.
Şimdi de sıra Milli İstihbarat Teşkilatı’na gelmiştir. MİT Yasası ile getirilmek istenen düzenlemelerin tamamı, bu önemli teşkilatı AKP’nin arka bahçesi durumuna getirecektir.
Türkiye’nin en önemli milli güvenlik kurumlarından biri olan Milli İstihbarat Teşkilatı; politize edilemeyecek kadar, AKP’nin emrine sokulmayacak kadar özel bir kurumdur.
AKP iktidarının dış politikadaki başarısızlıkları ortadadır. AKP döneminde ilk defa Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü ve çıkarları sorgulanmaya başlanmıştır. Oslo’da başlayan ihanet süreciyle birlikte, İmralı canisi devlet tarafından muhatap alınır hale gelmiştir. Demokratikleşme Paketi adı altında, teröristle müzakerenin yapı taşları döşenmeye başlanmıştır.
Önümüze getirilen bu MİT kanun tasarısı; üzülerek söylüyorum, bundan sonraki ihanet müzakerelerini koruma altına almak için getirilen bir tasarıdır.
AKP iktidarı terörist ile müzakeresine hukuksal bir kılıf ve bir koruma kalkanı bulabilmek için, MİT tasarısını kullanmaktadır. Teklifte yer alan bazı maddeler; açık ve net olarak PKK’yı ve terörle pazarlık yapanları yasal teminat altına almak içindir.
Bu kanundan en çok memnun olacak olanlar, bu kanuna en çok sevinecek olanlar; İmralı canisi ve bölücülerdir. Çünkü aylardır demokrasi adı altında, müzakere adı altında Türkiye’ye dayatılan ihanet görüşmeleri, MİT kanunu ile beraber yasal bir zemine oturacaktır.
Milli İstihbarat Teşkilatı; hiç kimsenin istediği gibi kullanabileceği bir teşkilat değildir. Milli İstihbarat Teşkilatı, adı üstünde milletimizindir. MİT’in yetkileri artırılırken ortaya konulan tutum ve niyet bizi endişelendirmektedir. Çünkü AKP iktidarı, bu kanunda da yine kendi siyasi ikbalini düşünerek düzenlemeler yapmaktadır.
AKP iktidarı; ortaya dökülen suçlarını, yolsuzluklarını ve kanunsuzluklarını örtmek için şimdi de MİT’i kullanma çabası içine girmektedir. Ancak şu bilinmelidir ki; Türkiye’nin güvenliği ve istihbaratı; AKP’nin hezeyanlarına ve çıkarlarına kurban edilemez. Buna müsaade etmemiz mümkün değildir.