30 Mart Yerel seçimleri öncesinde gerek TBMM’de sadece AKP oyları
yla çıkarılan kanunlar, gerekse Sayın Başbakan’ın seçim meydanlarındaki tavrı; Türk siyaseti, demokrasimiz ve toplumsal barışımız adına endişe verici bir boyuta ulaşmıştır.
AKP, sadece kendini ve iktidarı
na yakın çevreleri koruma telaşıyla akla mantığa sığmayan kanunları çıkarmaya devam etmektedir. HSYK düzenlemesi, sözde demokratikleşme paketi, MİT Kanunu ve Milli Eğitim Kanunu gibi düzenlemeler; milletin ve devletin değil AKP’nin otoriterleşmesine hizmet edecektir.
İktidarın baskısı ve tehdit edici gölgesi altında gittiğimiz yerel seçimler, ne yazık ki toplumuzun daha da ayrışması ve bölünmesi sonucunu doğuracaktır.
Sayı
n Başbakan’ın seçim startını verdiği meydan mitinglerinde kullandığı dil ve üslup; hiçbir biçimde onaylanacak, tasvip edilecek bir dil değildir. Sayın Başbakan, geçmişte olduğu gibi bugün de milleti germektedir. Gerginlikler üzerine bir siyaset inşa etmektedir. Toplumu gererek, kutuplara ayırarak ve bölerek yapılan bu siyaseti kabul etmiyoruz.
Sayı
n Başbakan’ın dilinin ayarı da yoktur. Tamamen suçlarını bastırmak için bağırmaktadır. Bu dil; ayrıştırıcı bir dildir. Bu dil; hakaret eden bir dildir. Bu dil; asgari nezaketten yoksun bir dildir.
Genel Ba
şkanımız Sayın Devlet BAHÇELİ hakkında mitinglerde sarf ettiği cümleleri şuursuz bir zihniyetin hezeyanları olarak görüyoruz. Böyle bir anlayışın ve kavrayışın, bizim kültürümüzde de, yüce dinimiz İslam’da da ve vicdanlarımızda da yeri yoktur. Aile olmak demek sadece çocuk sahibi olmak demek değildir. Sayın Bahçeli koskoca MHP ailesinin reisidir. Bizim ailemizin ayakkabı kutularında sadece ayakkabıları vardır. Ve bizim zihniyetimizde kendi evlatlarımıza değil, milletimizin bütün evlatlarına nasıl bir miras bıraktığımız çok daha önemlidir. Biz, ‘Allah herkese hayırlı evlatlar’ versin deriz. Sayın Başbakan’a “bu ülkeyi kuranların ve yıllarca bu ülkeye Başbakanlık yapmış olanların kronolojilerini ve aile hayatlarını” da okumasını ayrıca tavsiye ederiz.
Sayı
n Başbakan seçim meydanlarında bağırarak, sesini yükselterek ve rakiplerine hakaret ederek hiçbir yere varamaz. Gürültü çıkararak suçlarını bastıramaz. Milletimiz artık Sayın Başbakan’ın bu üslubundan bıkmıştır, usanmıştır. Gerekli dersi de 30 Mart günü sandıklarda muhakkak verecektir.