Bu sene Şubat ayında AKP ve HDP yöneticilerinin üzerinde anlaştığı ve ortak basın toplantısıyla duyurduğu “Dolmabahçe mutabakatına” ilişkin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sarf ettiği cümleler samimiyetsiz değerlendirmelerden öteye bir anlam taşımamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı’nı Dolmabahçe süreci ile ilgili samimi olmaya davet ediyoruz.
Her fırsatta “sonucu ne olursa olsun çözüm süreci devam edecek” diyen Sayın Erdoğan’ın sözleri tamamen siyasi rant sağlamaya odaklı, AKP’yi ve kendisini kurtarma telaşıyla söylenmiş, samimiyetsiz, milleti kandırmaya ve koalisyon görüşmeleri sırasında gündemi işgal etmeye yönelik beyhude laflardır.
İmralı’da yazılan metnin Sayın Erdoğan’ın ve Sayın Davutoğlu’nun bilgisi dahilindeki bir süreçle ortaya çıktığı gün gibi ortadadır. Dönemin İçişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Dolmabahçe’de bizzat arz-ı endam etmediler mi? Bölücülerin temsilcilerinin okuduğu metni huşu içinde aynı salonda dinleyen kimlerdi acaba? Bu arkadaşlar ve onlara talimat veren Cumhurbaşkanı ne olmuştur da bugün çark etmişlerdir? O gün canciğer oldukları HDP ile bugün niye ters düşmüşlerdir? Çok manidar biçimde seçimler öncesinde ortaya çıkan bu mutabakata AKP ne olmuştur da bugün sırtını dönmüştür? Adeta AKP ve HDP’nin ortak seçim beyannamesi gibi ortaya dökülen bu metin neden seçim sonrasında yeniden tartışılmaya başlanmıştır?
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak en başından beri iktidarı ve Sayın Erdoğan’ı bu konuda ikaz etmeye devam ettik. Sözde çözüm sürecinin bir yıkım projesi olduğunu defalarca söyledik. Fakat Oslo’da başlayan ve İmralı ile pazarlığa kadar varan bu yıkımın mimarlığını bizzat AKP üstlenmeye devam etti. Bölücülerle aynı masaya defalarca oturan AKP’nin bugün takındığı tavır tamamen hedef saptırmaya, kuyruğu kurtarmaya, milleti aldatmaya yönelik kurnazca algı operasyonlarından ibarettir.
Sayın Erdoğan ve AKP yöneticileri milletin aklıyla dalga geçmektedir. Madem HDP ile PKK arasında inorganik bağ olduğu düşüncesine geldiniz, o halde yıllardır HDP ve İmralı ile yürüttüğünüz sözde çözüm görüşmeleri için ne diyeceksiniz? Biz sizin hangi sözünüze, hangi yüzünüze inanalım? Bayram sabahı verilen mesajlar, bu mübarek günün insanları samimiyete, ahlaka ve dürüstlüğe davet eden iklimine terstir. Hiç olmazsa bayram sabahı dürüst olsaydınız.
Dolmabahçe mutabakatı kamuoyuna açıklanırken masada kimler varsa, daha birkaç gün önce AKP ile HDP arasında yapılan koalisyon görüşmelerindeki masada da aynı kişiler vardı. Bu nasıl bir tutarsızlıktır, bu nasıl bir kandırmacadır, bu nasıl bir aymazlıktır? Yoksa Sayın Akdoğan ve HDP arasında da bir inorganik bağ mı vardır? AKP ve Sayın Erdoğan eğer son söylediklerinde samimi iseler, Dolmabahçe mutabakatını yok sayıyorlarsa; o halde o gün masada AKP tarafında kimler varsa bu kişilerin derhal istifalarını istemelidirler. Böylece Sayın Erdoğan’ın ve Sayın Davutoğlu’nun samimi olup olmadığı anlaşılacaktır.