Cumhurbaşkanlığı seçimi atmosferinde Türkiye hiç olmadığı kadar kuşatılmış ve her anlamda sancılı bir sürece mahkûm edilmiştir. Bu kötü gidişatın birinci sorumlusu Sayın Başbakan’dır. Zira Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanı olabilmek uğruna bütün değerlerimizi, kazanımlarımızı ve milli ideallerimizi hiçe saymakta, paçavraya çevirmektedir.
Son aylarda Güneydoğu Bölgemizde olup bitenler rezalet ötesi boyutlara ulaşmıştır. PKK’lı teröristler yol kesmekte, kimlik kontrolü yapmakta, araçları yakmakta, adeta devlete meydan okumaktadırlar. Bir vali bozuntusu çıkıp terörist başını takdir ettiğini söyleyebilmektedir. Bu vali bozuntusunu görevden almayı beceremeyen iktidar kimin iktidarıdır? Askerlerimizin elini kolunu bağlayıp, teröriste manevra alanı açmak nasıl bir aklın, nasıl bir pazarlığın sonucudur?
Çok daha önce AKP ile HDP arasında kapalı kapılar ardında başlayan pazarlıkların şifreleri artık belli olmaya başlamıştır. AKP ile HDP’nin Çankaya ittifakı gizlenemez bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. Aynı cümle içinde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ile terörist başının adını kullanmak bize zül geliyor. Fakat Başbakan ile terörist başı ve onun siyasi uzantıları artık kankadır. Bu kankalık Çankaya kardeşliğine doğru gitmektedir.
Görünen odur ki; Cumhurbaşkanlığı seçimleri bile terör örgütüyle yürütülen pazarlığın ana konusu halini almıştır. Sözde açılım adı altında bölücülere verilen tavizlerden oy devşirilmek istenmektedir.
Bu pazarlıkların ortaya saçılmasından endişe eden Sayın Başbakan, partisinin grup toplantılarında arada bir milliyetçi kesilmektedir. Fakat bunu da becerememektedir. Çünkü milliyetçilik millete ve bayrağa her koşulda sadık olmak demektir. Oysa Sayın Başbakan Çankaya’ya çıkabilmek uğruna bütün değerlerimizi, bütün olmazsa olmazlarımızı ve hatta milli birliğimizi masaya sürmüştür.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin öncülüğünü yaptığı çatı formülünün en temel amacı; bizzat iktidar tarafından oynanan oyunları ve pazarlıkları boşa çıkarmaktır. Milletimiz de aynen bu arzudadır. AKP Hükümeti bunu bildiği için her geçen gün bize karşı saldırganlaşmaktadır.
Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki; Türkiye Sayın Başbakan’ın egolarına mahkûm değildir, mahkûm edilmeyecektir. Çatı formülü milli bir formüldür ve hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, ülkesine sadık bütün vatandaşlarımız için bu çatının altında yer vardır.