Bu millet; son iki asırdır küresel güç odaklarının ve işgal heveslilerinin en rezil istilalarıyla, en alçak saldırılarıyla muhatap olmuştur.
Kimi zaman Çanakkale sırtlarına gemileriyle dayanan, kimi zaman da Düyun-u Umumiye’nin borç tahsili adı altında devleti dizayn etmeye çalışan istilacılar; her seferinde karşılarında milletin bükülmez bileğini, eğilmez başını görmüşlerdir. Son iki yüz yıldır çelikle, kurşunla, mermiyle, altınla, gümüşle, petrolle hücum edenler; Ergenekon dağını eriten ateşten iradenin karşısında kül olup rüzgârla savrulmuşlardır.
Bu topraklar işgali ve yokluğu çok görmüş; her seferinde de altından kalkmayı bilmiştir. Bir yandan Anadolu’nun mahkûm edildiği maddi ablukayı bir yandan da bu temiz vatanı kirleten yaban elleri darmadağın eden en büyük hamlemizin ismi İstiklal Harbi’dir. Varlığıyla onur duyduğumuz büyük Türkiye Cumhuriyeti işte o muhteşem direnişin zafer tacıdır.
Bu ülkenin kırdığı son ateş çemberi 15 Temmuz 2016’da işgalcilerin ileri karakolu olan FETÖ tarafından organize edilmiştir. Fakat asil Türk milleti; üzerine çullanan hain FETÖ kalkışmasını da alt etmiştir. Bu milletin vergisiyle alınan namluları millete çeviren; bu devletin uçaklarıyla devletin kalbini, Gazi Meclisimizi vuran; bu ülkenin Cumhurbaşkanını katletmeye çalışan FETÖ’nün 1 dolarlık alçaklarına had bildirilmiştir.
Şimdi ise milletimiz başka bir tehditle karşı karşıyadır. Millet kendi iradesine, seçtiklerine, oyuna sahip çıktıkça kendi oyunlarının bozulduğunu görenler; sahaya sürdükleri figüranları değiştirmektedirler. Dün cebine 1 dolar koydukları hainlerin uğradıkları bozgunu hazmedemeyenler, bugün yine dolardaki kur dalgalanmalarıyla bu toprakların omurgasını kırabileceklerini sanmaktadır.
Milletimiz her zamanki ferasetiyle oyunu sezmiş ve tezgâhı bozmak için harekete geçmiştir. İstiklal Harbi’nde işgalcilerle iş tutan bankerlerin kanlı altınları, milli mücadele ruhunun iman dolu göğsünde nasıl darmadağın olduysa; bugün de aynı zihniyetin kurları, yürüttükleri lobileri yıkılacak ve elbette hevesleri kursaklarında kalacaktır.
İşgalciye karşı şahlanan milli egemenliğin 1919’da imza attığı Amasya Genelgesi’nde belirtildiği üzere; milleti yine milletin kendi azim ve kararlılığı kurtaracaktır. 15 Temmuz’da Türk Bayrağı’na sahip çıkan bu ülke; bugün de Türk Lirası’na sahip çıkacaktır.