7 Haziran genel seçimlerinde milletimizin ortaya koyduğu irade etrafında yürütülen tartışmalar ve analizler; zaman zaman partimize ve Sayın Genel Başkanımıza karşı adeta bir linç kampanyasına dönüştürülmüştür. Özellikle Meclis başkanlığı seçim sürecinde ve sonrasında organize bir karalama kampanyasının yürütüldüğü aşikardır. Birtakım çevreler ısrarla partimizi bölücülerle aynı dairenin içine koyup kendi günahlarını örtmeye çalışmışlardır. Kendi başkan adaylarını Cumhurbaşkanının ve bölücülerin icazetine, insafına terk edenler istedikleri kadar bağırsınlar, istedikleri kadar gürültü çıkarsınlar, millet ve tarih huzurunda bunun izahını yapamayacaklardır.
Yeni Meclis Başkanının MHP sayesinde seçildiğini ileri sürenlerin, bu yönde çok yönlü bir algı ve siyaset mühendisliği yürütenlerin aklından şüphe ederiz. Bize göre bu akıl sahipleri ruh hastasıdır. Partimize ve liderimize saldıranların nasıl bir hesap ve oyun içinde oldukları ortaya çıkmıştır. Zamanla bunların niyetleri ve nasıl bir Türkiye dizayn etmeye çalıştıkları daha da iyi anlaşılacaktır.
Sayın Bahçeli’nin ilkeli, tutarlı ve dik duruşu sayesinde partimize yönelik planlanan komplolar boşa çıkarılmıştır. Biz bu süreçte hiçbir biçimde ince hesapların içine olmadık. Kimsenin ince hesaplarına da hizmet etmedik. Genel seçimlerde olduğu gibi bu süreçten de alnımızın akıyla çıktık. Cumhurbaşkanlığına layık gördükleri Sayın İhsanoğlu’nu Meclis başkanlığına layık görmeyip, üstelik kendi adaylarını olmadık kapılarda icazete gönderenler; nasıl bir akla, siyasete, ahlaka hizmet ettiklerini hangi yüzle izah edeceklerdir? Yapmaya çalıştıkları uyanıklık ellerinde kalmıştır. Kurnazlıklarını ellerine, yüzlerine bulaştırmışlardır. Hem kendi çatı adayını harcamak için kumpas kuracaksın, hem Cumhurbaşkanından icazet alacaksın, hem de bölücülerle iş tutup gizli ittifak yapacaksın… Bu arada kendi eski genel başkanını harcatıp timsah gözyaşı dökeceksin. Yok öyle yağma. CHP her şeyden önce hangi gerekçeyle Sayın İhsanoğlu’nu desteklemediğinin, kendi adaylarını neden Cumhurbaşkanına gönderdiğinin, bölücülerin birkaç oyu için onlarla hangi pazarlığı yaptığının ve kendi adaylarının Cumhurbaşkanı ile kapalı kapılar ardında ne konuştuğunun hesabını açıkça vermelidir.
Biz Sayın Cumhurbaşkanı siyasetin dışında dursun, anayasal sınırlarında kalsın derken; Meclis başkanlığı seçiminde CHP ve sonradan anlaşıldığı gibi HDP Beştepe’den icazet alma yarışına girmiştir. Bunlar sayesinde Cumhurbaşkanlığı makamı Beştepe Krallığına dönüşmüştür. Bundan böyle CHP’nin ve bölücülerin Beştepe ile ilgili hiçbir eleştirisinin milletimizin nezdinde hükmü, anlamı ve değeri yoktur. Bu zevat koalisyon görüşmelerini de Beştepe Krallığı ile yaparsa hiç şaşırmayız. Beştepe zaten bunların zavallılığı karşısında onlara tüyo vermekten geri durmayacaktır. Beştepe tüyo verir, bunlar gereğini yapar. Milletimiz 7 Haziran’da açıkça Sayın Erdoğan’a siyasetin dışında kal mesajını vermişken, bunların küçük hesapları sayesinde Beştepe kendinde siyaset yapma hakkı görmüştür. Kendi akıllarını Beştepe’nin emrine sunanlar bundan sonra da korkarız ki aynı şekilde hareket edeceklerdir.
Milliyetçi Hareket Partisi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da partimize ve milletimize karşı kurulan her türlü komployla ve kumpasla hukuk, vicdan ve ilkelerimiz doğrultusunda mücadele etmeye devam edecektir. Hiç kimse bizden milletimizin ve vicdanların onaylamayacağı adımları atmamızı beklememelidir. Durduğumuz yer ve savunduğumuz değerlerimiz doğrudur, gerçektir ve samimidir.