11 Mayıs 2014 tarihli Sabah Gazetesi’nde Mahmut Övür imzalı, Baronların Siyaset Aşkı başlıklı köşe yazısında ismimim bir şekilde yer almasından duyduğum rahatsızlığı ifade etmek istiyorum.
Her şeyden önce bilinmelidir ki; Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak siyasetimi sadece partimin organlarında, seçim bölgemde, teşkilatlarımda yaparım. Bunların dışında kapalı kapılar ardında, kulislerde siyaset yapmayı şerefsizlik addederim. Dolayısıyla ismimden bahsedenler iddialarını ispatlamazsa dünyanın en şerefsiz insanlarıdır.
Uzun yıllara dayanan siyasi çizgimin temelinde milletime, devletime, bayrağıma, politik çizgime ve doğrularıma olan tartışılmaz sadakatim ve bağlılığım vardır.
Milliyetçi Hareket Partisi gibi köklü bir partide, Sayın Bahçeli gibi Türk Milliyetçiliğinin Lideri bir devlet adamı ile çalışmanın ve bu camiaya hizmet etmenin onurunu hiçbir siyasi ikbal vaadine değişmeyeceğimi herkes bilir.
Yeni parti iddialarında adımın hiçbir biçimde birlikte olmadığım ve olamayacağım insanlarla birlikte anılmasını kendime ve partime hakaret addederim.
Sayın Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili samimi arayışlarının baltalanması için bilinen basın organlarında yoğun bir çaba olduğu ortadadır. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısının adının böyle bir yazıya konu olmasının nedeni; tamamen sıkışan ve milletten gerekli teveccühü göremeyeceği belli olan iktidarın manipülasyonuyla bir şeyler elde etme çabasıdır.
Anlaşılan odur ki; Sayın Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik ortaya koyduğu milli tavır birilerini ve özellikle iktidar kesimlerini rahatsız etmiştir. Bu rahatsızlığın verdiği ruh haliyle her tarafa saldırmakta, çamur atmaktadırlar.
Durduğumuz ve hiçbir biçimde değişmesi mümkün olmayacak yerimiz bellidir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin hiçbir yöneticisi ve mensubu ‘kulis adı altında’ kaleme alınan yazılarla zan altında bırakılamaz. Efendilerine güvenip bizim ismimizi orda burada kullananlar, tekrar ediyorum, şahsımla ilgili temelsiz, dayanaksız bu tip iddiaları ortaya atanlar, şerefleri, haysiyetleri varsa bunu ispatlarlar. Aksi takdirde dünyanın en şerefsiz insanları olarak kalırlar.
Bu tip iftiralarla her zaman hukuki süreçte de hesaplaşacağımız bilinmelidir.