Son günlerde İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri ortaklığıyla; Kudüs ve Gazze’de yürütülen kirli ve karanlık operasyon; dünya kamuoyunda derin bir sarsıntı yaratmıştır.
Türk milleti ve İslam âlemi başta olmak üzere; ruhu zulme karşı direnme azmiyle dolu, vicdanının sesini konjonktürün sesiyle bastırmamış bütün insanlar kan deryasında boğulmaya çalışılan Filistin’in feryadına kulak vermiştir.
Amerika’nın “diplomatik misyon”, “elçilik açılışı” diyerek perdelemeye çalıştığı terör dalgası; Filistinliler için yeni bir gelişme değildir. Fakat acılı coğrafyanın evlatlarının bu kez yüreğini yakan; mazlumların ahı üzerine kurulan bu katliam ortaklığının Kudüs planıdır. Amerika ve İsrail’in ortak prodüksiyonla yürüttükleri bu tehlikeli oyunun asli amacı; Müslümanların ilk kıblesini işgal etmek ve küresel Siyonizm’in hizmetine sunmaktır.
Bu mesele anlaşıldığı kadarıyla katliamcı ittifakın pek çok derdine derman olacaktır. Mevcut ABD yönetiminin kendi ülke içinde yaşadığı çalkantılar için bulduğu kamuflaj; Kudüs meselesi olmuştur. Trump; -sözde- Kudüs fatihi bir haçlı komutanı olarak Amerika’da kendisine yönelen tepkiden kurtulmaya çalışmaktadır. Fakat Kudüs; onların siyasi ayak oyunlarına ve binlerce yıllık kinlerine kurban veremeyeceğimiz kadar kıymetlidir.
Dünyayı yöneten egemen ve kanunsuz bütün kuvvetler bir araya girip ittifak kursa dahi Türk milleti bu oldubittiyi kabul etmeyecek, Filistinli kardeşlerinin yanında olacaktır.
Filistin’in, Kudüs’ün, Gazze’nin yanında saf tutmak Türk milleti için hem insanlık, hem Müslümanlık vazifesi hem de ecdada karşı yerine getirilmesi gereken bir evlat yükümlülüğüdür. Kudüs bizim için Hazreti Ömer’in, “Kudüs-ü Şerîf” ismini veren Yavuz Sultan Selim’in emanetidir. O şehir bize kanının son damlasına kadar Mescid-i Aksa’yı savunan binlerce Mehmetçik’in, şehirden ordumuz çekildikten sonra artçı birlik olarak nöbet tutma görevini 50 yıldan fazla devam ettiren 11. Makineli Takım Komutanı Iğdırlı Onbaşı Hasan’ın emanetidir.
Kudüs’te katledilen her bir masum çocuğun kanı Amerikalıların, İsraillilerin ellerinde ebediyen kalacak ve bu lekeyi yeryüzünün bütün suları bir araya getirilse temizleyemeyecektir.
Bizlere mağfiret, rahmet ve arınmayı getiren Mübarek Ramazan ayı; Milletimizin birliğine, Devletimizin yüceliğine, Filistinli kardeşlerimizin de yüreklerine ferahlık ve Kudüs için de adalet getirmesini Yüce Allah’tan dileğimizdir.